Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Defne Flora Göy, otizmli bireylerde DEHB’nin yaygın olarak görüldüğünü ve erken tanının büyük önem taşıdığını söyledi. Dr Göy “Otizm spektrum bozukluğuna bakacak olursak, otizm spektrum bozukluğu belirtileri özellikle yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkar. Bunların arasında göz teması kuramama, dönen cisimlere aşırı ilgi, sosyal ve iletişimsel güçlükler sayılabilir. Dikkat eksikliği ve otizm birlikteliği aslında çok sık olup, hastaların yaklaşık yarısında beraber ortaya çıkmaktadır. Otizmdeki duyusal hassasiyetler de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtilerindendir." dedi.
 
Otizmli bireylerin genelde ışığa, sese ve ani uyaranlara çok ani tepkiler verebildiğini ve bunun da hiperkaktivite ile otizmin belirtilerini arttırdığını ifade efen Uzm. Dr. Defne Flora Göy şunları dile getirdi:

"Bu sebepten dolayı, bu eş tanının gözden geçirilmesi ve iki gelişimsel bozukluğun beraber olması durumunda medikal tedavinin birlikte yapılması çok önem arz etmektedir. Otizmli bireylerin çocukluk çağında en önemli belirtilerinden bir tanesi aslında konuşma gecikmesidir. Konuşma gecikmesi hiçbir zaman hafife alınmamalı ve bu tarz konuşma gecikmesi olan çocuklar mutlaka bir ruh sağlığı hekimi tarafından muayene edilmelidir. Otizmli bireylerde erken tanı ve tedavi önemi büyüktür. Özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuyla beraber öğrenim süreçleri, sosyal iletişimsel ve davranışsal problemler ilerleyen yaşlarda tedavi edilmediği taktirde ortaya çıkmaktadır
 
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri arasında yerinde duramama, özellikle sıralı görevleri yerine getirememe, aşırı konuşma ve dürtüsellik davranışları önemli bir yer kaplamaktadır. Özellikle bunların aileler tarafından gözlemlenmesi, eğer kreşe gidiyorsa okul yönetmeliği tarafından raporlanması ve istediğimiz testlerle beraber değerlendirilmesi, bu iki bozukluğun birlikteliğinin tanınması ve tanı konmasında önemli bir yer tutmaktadır."